NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
مُوسَى بْنُ
إِسْمَعِيلَ
حَدَّثَنَا
حَمَّادٌ
عَنْ عَلِيِّ
بْنِ زَيْدٍ
عَنْ أَنَسِ
بْنِ مَالِكٍ
أَنَّ مَلِكَ
الرُّومِ أَهْدَى
إِلَى
النَّبِيِّ
صَلَّى
اللَّهُ عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
مُسْتُقَةً
مِنْ سُنْدُسٍ
فَلَبِسَهَا
فَكَأَنِّي
أَنْظُرُ
إِلَى يَدَيْهِ
تَذَبْذَبَانِ
ثُمَّ بَعَثَ
بِهَا إِلَى
جَعْفَرٍ
فَلَبِسَهَا
ثُمَّ
جَاءَهُ
فَقَالَ النَّبِيُّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
إِنِّي لَمْ
أُعْطِكَهَا
لِتَلْبَسَهَا
قَالَ فَمَا
أَصْنَعُ
بِهَا قَالَ
أَرْسِلْ
بِهَا إِلَى
أَخِيكَ
النَّجَاشِيِّ
Enes b. Mâlik'den rivayet olunmuştur;
dedi ki:
Rum kralı, Nebi
(s.a.v)'e saf ve ince ipekten, yenleri geniş bir kürk hediye etti de onu
giyindi. Ben (hâlâ Nebi Efendimizin) titreşmekte olan yenlerini görüyor
gibiyim. Sonra (Hz. Nebi) o kürkü Cafer'e gönderdi.
Cafer'de onu giyinip Hz. Nebi'in
huzuruna geldi. Nebi (s.a.v) de (ona):
"Ben (bunu) giyesin
diye vermedim" buyurdu. (Ca'fer): Öyleyse onu ne
yapayım? diye sordu.
(Nebi s.a.v.de):
"Onu kardeşin Necâşî'ye gönder" cevabını verdi.